ETKİNLİĞİN AMAÇ VE KAPSAMI
Üniversiteler, yükseköğretim kurumlarının temel birimi olup fakülteler, enstitüler, konservatuarlar, yüksekokullar, meslek yüksekokulları, araştırma ve uygulama merkezleri ile enstitülerden oluşmaktadır. Üniversitelerin bu birimlerine bilişsel, duyuşsal ve psikomotor davranış değişikliği gerçekleştirmek amacıyla öğrenciler gelmekte, bu öğrencilerde davranış değişikliğini gerçekleştirmek, öğrencileri ülkenin insan gücü ihtiyacına göre yetiştirmek, bilimsel öğretim yapmak, inceleme ve araştırma yoluyla çeşitli sorunları çözmek, araştırma bulgularını yayınlamak ve eğitim hizmetinde bulunmak amacıyla çeşitli unvanlarda öğretim elemanları görevlendirilmektedir. Öğretim elemanları bir diğer ifadeyle akademisyenler; öğretim üyeleri, öğretim görevlileri ve araştırma görevlilerinden oluşmaktadır.
Bir akademisyenin öğrencileri yetiştirme, mesleğe ve hayata hazırlama görevi yanında bilimsel araştırma yolu ile çeşitli sorunlara çözüm üretme, projeler hazırlama, çözüm önerilerini ilgili kişi ve kurumlarla paylaşma, çözüm önerilerini yaygınlaştırma görevleri de bulunmaktadır. Akademisyenlerin bu görevleri yerine getirirken kullandıkları çeşitli teknolojik araçlar bulunmaktadır. İnternet tabanlı veri toplama ve analiz araçları, web 2.0 araçları, cep telefonu ve tablet tabanlı uygulamalar, çeşitli veri tabanları, arama motorları akademisyenlerin bilgi üretme, analiz etme ve paylaşma sürecinde kullandıkları araçlardan bazılarıdır. Bu araçlara son dönemlerde “yapay zekâ (YZ)” araçları da eklenmiştir.
YZ, kendisine verilen bilgileri belirlenen amaca ulaşmak için en üst verimle kullanılan araçlar olarak tanımlanabilir. Bu araçlar birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda akademisyenler tarafından eğitim-öğretim süreçlerinde; ders içeriğini oluşturmada, içeriği görsel-işitsel öğelerle zenginleştirmede, içeriğe uygun ölçme değerlendirme soruları hazırlamada, ders planı hazırlamada kullanılabileceği gibi bilimsel araştırma süreçlerinde literatür taraması yapma, veri analizi yapma, verileri görselleştirme ve atıfları düzenleme süreçlerinde de etkin olarak kullanılmaktadır/kullanılmalıdır. Bu kullanımın yaygınlaşması eğitim-öğretim süreçlerinde; öğrencilere özgü içeriklerin oluşturulmasını, öğrenmenin bireyselleştirilmesini, zaman ve mekân sınırı olmadan içeriğe ulaşmayı, akademik başarıdaki artışı, üniversite ve öğrenme kavramlarına yönelik tutum değişikliğini beraberinde getirecektir. Benzer şekilde bilimsel araştırma süreçlerinde YZ kullanımı ile birlikte büyük verilerle analiz yapılması, analiz süreçlerinin daha hızlı ve anlaşılır olması, sayısal verilerin günlük hayattaki problemlere çözüm üretecek şekilde kullanılması kolaylaşacaktır.
Yapılan araştırmalar incelendiğinde; YZ’nin akademisyenler tarafından kullanıldığı ancak yaygın ve çok yönlü kullanımın olmadığı (Ünal ve Yıldırım, 2024); İngilizce öğretim görevlilerinin İngilizce öğretiminde YZ’nin kullanımına ilişkin olumlu tutuma sahip olduklarını ancak teknik sorunlar, etik kaygılar, YZ’ye olası bağımlılık ve öğretimde insani unsurların sürdürülebilirliği gibi konularda endişeleri olduğunu (Çiftçi, 2024) göstermiştir. Bu konuda yapılan araştırmaların sınırlılığı da konu ile ilgili yeni çalışmalar yapılmasının gerekli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu kapsamda bu etkinliğin genel amacı; YZ’nin eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma süreçlerinde kullanımına yönelik akademisyenlerin farkındalık düzeylerini ve bilgi seviyelerini artırmaktır. Bu amaca ulaşmak için aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır:
- Eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma süreçlerinde YZ’nin kullanımına yönelik akademisyenlerin farkındalık ve bilgi düzeyleri nasıldır?
- Eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma süreçlerinde YZ’nin kullanımına yönelik akademisyenlerin farkındalık ve bilgi düzeylerinin artırılması için düzenlenen eğitim programı hangi başlıkları kapsamalıdır?
- Eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma süreçlerinde YZ’nin kullanımına yönelik akademisyenlerin katıldıkları eğitim faaliyeti sonrasında YZ’nin kullanımı ile ilgili farkındalık ve bilgi düzeyleri nasıldır?